12 Mayıs 2013 Pazar
Buz Küpü Kalıbı
Buz Küpü Kalıbı, mutfakta kullanabileceğiniz kullanışlı araçlardan biridir. Onları; arta kalan tavuk suyunu, sütü, meyve suyunu, domates sosunu ve hatta bir sonraki sefer ısıtmak üzere çorba dondurmak için bile kullanabilirsiniz. Bebeğiniz katı gıdalara başladığında, bu küpü kalıplarını, bebeğin yiyeceklerini dondurmak için de kullanabilirsiniz.
7 Mayıs 2013 Salı
Saul Bass Kimdir Hayatı
Saul Bass Biyografi
93 yıl önce 8 Mayıs 1920'de Amerika'da hayata gözlerini açan Saul Bass hem film yapımcısı hem de grafik tasarımcısı olarak tanınır. Bass'ın çalışmaları bir çok meşhur filmde poster olarak kullanılmış ve bir çok ünlü markanın da logosunda yer almıştır.
Saul Bass 25 Nisan 1996 günü dünyaya veda etmiştir.
93 yıl önce 8 Mayıs 1920'de Amerika'da hayata gözlerini açan Saul Bass hem film yapımcısı hem de grafik tasarımcısı olarak tanınır. Bass'ın çalışmaları bir çok meşhur filmde poster olarak kullanılmış ve bir çok ünlü markanın da logosunda yer almıştır.
Saul Bass 25 Nisan 1996 günü dünyaya veda etmiştir.
6 Mayıs 2013 Pazartesi
İlk saatler.
Zamanın geçişini ölçmede kullanılan ilk aygıt güneş saatiydi. Eski çağlarda, daha az hassas olan su saati ve mum da kullanılmıştır.
Bir Arap sultanı için yapılan 13. yüzyıla ait bir su saati
Her yarım saatte bir kuş öter.
Bu adam, yanındaki şahinin ejderhanın ağzına bir hap bırakmasını sağlar.
Ejderha kıvranmaya başlar. Hap kabın çine düşmeden önce filin içindeki gonga çarpar.
Fil sürücüsü her yarım saatte bir ritim vurur.
Bir Arap sultanı için yapılan 13. yüzyıla ait bir su saati
Her yarım saatte bir kuş öter.
Bu adam, yanındaki şahinin ejderhanın ağzına bir hap bırakmasını sağlar.
Ejderha kıvranmaya başlar. Hap kabın çine düşmeden önce filin içindeki gonga çarpar.
Fil sürücüsü her yarım saatte bir ritim vurur.
Bölgesel Kalkınma Projeleri Nelerdir Kısaca Bilgiler.
Türkiye'de Bölgesel Kalkınma Projeleri hakkında kısa bilgi.
Ülkemiz su potansiyeli bakımından avantajlı bir konumdadır. Su önümüzdeki yıllarda, en önemli stratejik denge unsuru olacak gibi görülmektedir.
GAP (Güney Doğu Anadolu Projesi )
Ana hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyini ve hayat standartlarını yükselterek, bu bölge ile başka bölgeler arasındaki gelişmişlik fakını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü bölgesel bir kalkınma projesidir.
Bu proje ile elektrik üretimi, sosyo - kültürel gelişme , turizm, balıkçılık, iş imkanları artarken; bölge dışında göç ve işsizlik azalacaktır.
Ülkemiz su potansiyeli bakımından avantajlı bir konumdadır. Su önümüzdeki yıllarda, en önemli stratejik denge unsuru olacak gibi görülmektedir.
GAP (Güney Doğu Anadolu Projesi )
Ana hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyini ve hayat standartlarını yükselterek, bu bölge ile başka bölgeler arasındaki gelişmişlik fakını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü bölgesel bir kalkınma projesidir.
Bu proje ile elektrik üretimi, sosyo - kültürel gelişme , turizm, balıkçılık, iş imkanları artarken; bölge dışında göç ve işsizlik azalacaktır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa Kitap Özeti Kısa.
Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitabın Kısa Özeti
9.Hariciye Koğuşu (Kitap Özeti)
1899'de doğan Peyami Safa yoksulluk içinde hayata başladı. Çocukluğunda kemik veremi denilen bir hastalığa yakalandı.Bu nedenle düzenli bir eğitim alamadı. Daha çok psikolojik eserleri ile bilinen Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı kitabı ile bir bakıma kendi hayatındaki acıklı kesitleri romanına aktarmıştır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabının kısa bir özetini sunalım.
Küçüklüğünden itibaren bacağından rahatsızlık yaşayan bir gencin ameliyat olması gerektiğini öğrenip hastaneden eve dönmesi ile başlar. O an annesi evde yoktur, birazdan geldiğinde onu üzmemek için gerçekleri söylemez. Annesi oğlunun kendi doktorunada gözükmesini ister ve aile yakınları olan Paşa'nın da kendisi görmesini istediğini söyler. Paşa'yı ziyaretinde de sağlığı ile ilgili kaçamak cevaplar vererek olayı geçiştirir. Paşa'nın kızı Nüzhet kitap okumaya koyulurlar. Aslında Nüzhet'i içten içe sevmektedir fakat bir türlü açılamaz. İlerleyen günlerde hastalığı onu sürekli düşüncelere daldırdığından dalgın ve olgun hareket etmeye başlar. Baston kullanması gerekirken çevreye aciz gözükmemek için bunu kabul etmez ve sürekli ihmal eder. Sevdiği kız Nüzhet hayalinden bir türlü gitmez ve ona karşı daha güzel görünmek için çaba gösterir. Bir gün Nüzhet'e cesaretini toplayıp sevgisini söyler ve onu öper. Nüzhet ise çok şaşırıp oradan uzaklaşır. Daha sonra tedavi olmaya karar verir ve annesinin haberi olup üzülmemesi için bir ay kadar gelemeyeceğini köşkte olacağı notunu bırakarak doktora gider. Fakat o gün doktorun işi olduğu için görüşemezler. Köşke geldiğinde ise Nüzhet'in Doktor Ragıp ile bir ilişkisi olduğunu öğrenir. Fakat Nüzhet bunu yalanlar. Nüzhet ile o günden sonra daha çok yakınlaşırlar. Paşa kendisine Dr.Ragıp'ı sorunca Nüzhet'e uygun olmadığını söyler. Fakat bu yengesinin tepkisine sebep olur.
İlerleyen günlerde hastalık ileri derecede ağırlaşır ve hastaneye yatmak zorunda kalır. Onun için bir hapishaneyi andıran 9.Hariciye koğuşunda çok zor günler geçirir. En sonunda ameliyatı gerçekleşir fakat bacağının üzerine basamayacağını öğrenerek çok üzülür. u yetmezmiş gibi Paşanın hastalandığını ve Nüzhet'in Dr. Ragıp ile evlendirileceğini öğrenmesi ile hepten yıkılır. Annesi tarafından teselli edilerek taburcu olur. Yazar psikolojik girdaplar içindeki bir ruh taşıyan bu genci çeşitli sosyal örneklemeler ile anlatmaya çalışmıştır.
9.Hariciye Koğuşu (Kitap Özeti)
1899'de doğan Peyami Safa yoksulluk içinde hayata başladı. Çocukluğunda kemik veremi denilen bir hastalığa yakalandı.Bu nedenle düzenli bir eğitim alamadı. Daha çok psikolojik eserleri ile bilinen Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı kitabı ile bir bakıma kendi hayatındaki acıklı kesitleri romanına aktarmıştır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabının kısa bir özetini sunalım.
Küçüklüğünden itibaren bacağından rahatsızlık yaşayan bir gencin ameliyat olması gerektiğini öğrenip hastaneden eve dönmesi ile başlar. O an annesi evde yoktur, birazdan geldiğinde onu üzmemek için gerçekleri söylemez. Annesi oğlunun kendi doktorunada gözükmesini ister ve aile yakınları olan Paşa'nın da kendisi görmesini istediğini söyler. Paşa'yı ziyaretinde de sağlığı ile ilgili kaçamak cevaplar vererek olayı geçiştirir. Paşa'nın kızı Nüzhet kitap okumaya koyulurlar. Aslında Nüzhet'i içten içe sevmektedir fakat bir türlü açılamaz. İlerleyen günlerde hastalığı onu sürekli düşüncelere daldırdığından dalgın ve olgun hareket etmeye başlar. Baston kullanması gerekirken çevreye aciz gözükmemek için bunu kabul etmez ve sürekli ihmal eder. Sevdiği kız Nüzhet hayalinden bir türlü gitmez ve ona karşı daha güzel görünmek için çaba gösterir. Bir gün Nüzhet'e cesaretini toplayıp sevgisini söyler ve onu öper. Nüzhet ise çok şaşırıp oradan uzaklaşır. Daha sonra tedavi olmaya karar verir ve annesinin haberi olup üzülmemesi için bir ay kadar gelemeyeceğini köşkte olacağı notunu bırakarak doktora gider. Fakat o gün doktorun işi olduğu için görüşemezler. Köşke geldiğinde ise Nüzhet'in Doktor Ragıp ile bir ilişkisi olduğunu öğrenir. Fakat Nüzhet bunu yalanlar. Nüzhet ile o günden sonra daha çok yakınlaşırlar. Paşa kendisine Dr.Ragıp'ı sorunca Nüzhet'e uygun olmadığını söyler. Fakat bu yengesinin tepkisine sebep olur.
İlerleyen günlerde hastalık ileri derecede ağırlaşır ve hastaneye yatmak zorunda kalır. Onun için bir hapishaneyi andıran 9.Hariciye koğuşunda çok zor günler geçirir. En sonunda ameliyatı gerçekleşir fakat bacağının üzerine basamayacağını öğrenerek çok üzülür. u yetmezmiş gibi Paşanın hastalandığını ve Nüzhet'in Dr. Ragıp ile evlendirileceğini öğrenmesi ile hepten yıkılır. Annesi tarafından teselli edilerek taburcu olur. Yazar psikolojik girdaplar içindeki bir ruh taşıyan bu genci çeşitli sosyal örneklemeler ile anlatmaya çalışmıştır.
3 Mayıs 2013 Cuma
Yoncalı Nane Çayı
Yonca enerjik ve zinde kalabilmek için mükemmel bir çaydır, nane ise bu çaya tat ve sinerji katar. Bir yoncalı bir tane de naneli poşet çayı alın, birlikte demleyin ve karışımı buz dolu uzun bir bardağa boşaltın.
Çayın Harikaları..
Cennetin bitkisi olarak da bilinen Çay, binlerce yıldan beri hem ilaç, hem de keyif içeceği olarak tüketilir.
Başlangıçta çay, Çin'de yetiştirilen -Camellia sinensis- siyah çay ağacı olarak bilinen bir tür ağaç demekti.
Esrarengiz bir efsane bu bitkinin bitki çayları dünyasında nasıl harika olduğunu anlatır.
Hikaye bizi, M.Ö. 2737'DE eski Çin döneminde İmparator Shen Nung'un ateşte su ısıttığı güne götürür. Birden rüzgar esti. Başına çarpan daldan yapraklar koptu ve kaynayan suya düştü. Çıkan hoş koku Shen Nung'u est etti ve demlenen içeceği tatmaya karar verdi.
Bu hoş kokulu yapraklar nereden geldi? Eski bir yabani siyah çay ağacından. Yapraklar kaynatıldığında güzel kokulu siyah çay elde edilir; Fakat Shen Nung'un çayı gibi taze olarak demlendiğinde, antibakteriyel ve antikanserojen bir bioflavonoid olan, etkin antioksidan kateşin içeren canlandırıcı yeşil çay açığa çıkar.
Başlangıçta çay, Çin'de yetiştirilen -Camellia sinensis- siyah çay ağacı olarak bilinen bir tür ağaç demekti.
Esrarengiz bir efsane bu bitkinin bitki çayları dünyasında nasıl harika olduğunu anlatır.
Hikaye bizi, M.Ö. 2737'DE eski Çin döneminde İmparator Shen Nung'un ateşte su ısıttığı güne götürür. Birden rüzgar esti. Başına çarpan daldan yapraklar koptu ve kaynayan suya düştü. Çıkan hoş koku Shen Nung'u est etti ve demlenen içeceği tatmaya karar verdi.
Bu hoş kokulu yapraklar nereden geldi? Eski bir yabani siyah çay ağacından. Yapraklar kaynatıldığında güzel kokulu siyah çay elde edilir; Fakat Shen Nung'un çayı gibi taze olarak demlendiğinde, antibakteriyel ve antikanserojen bir bioflavonoid olan, etkin antioksidan kateşin içeren canlandırıcı yeşil çay açığa çıkar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)